Nezaket kuralları

   
 


 

 

Ana Sayfa

Hakkımızda

Portal

İletişim

Eğitim

İslam Dini

Yayınevleri

Televizyon

Sözlük

Foto-Galeri

İddia

Rüya tabirleri

Burçlar

Webmaster Araçları

Tarih

Müzikler

Oyunlar

Hobiler-Örgü-Dantel

Sağlık

Astronomi

Spor

Animasyonlar

Edebiyat

=> Şiirler

=> Şairler

=> Dil ve anlatım

=> Nezaket kuralları

=> Necip Fazıl kısakürek

=> Yahya Kemal beyatlı

=> Yunus Emre

=> Mehmet Akif Ersoy

=> Atilla ilhan

=> Karacaoğlan

=> Necip Fazıl Kısakürek-Aç kapıyı

=> Necip Fazıl Kısakürek-Affet

=> Mehmet akif ersoy-İstiklal marşı

=> Mehmet Akif ersoy-Bir gece

=> Karacaoğlan-Ağacın en iyisi özünden olur.

=> Yunus Emre-Ademoğlu

=> Yunus Emre-Ağaç

=> Dilimizdeki yabancı kelimele

=> Anlatım bozuklukları

=> En çok konuşulan diller

=> Anlatım teknikleri

Teknoloji&İnternet

Kısa Öyküler

BDA

Roportajlar

cb

Medya

Video

Radyo

Top liste

Arama

 


     
 

TEŞEKKÜR EDERİM
Dünyada en çok söylenen kelimenin ` Teşekkür Ederim ` kelimesi olduğunu biliyor musunuz ? Artık bugün bu kelime medeni dünyanın parolası ve şifresi olmuştur. Parola ve şifreyi bilmeyenler içeri giremez ! Teşekkür ederim sihirli bir kelimedir. Çünkü söyleyene hiçbir zararı dokunmaz sayılamayacak kadar çok faydası olur. İşte sihiri buradadır.


Nezaket Kuralları nelerdir?


Nerede ne zaman neye teşekkür edilir ? Her yerde her zaman her şeye teşekkür edilir. Bugün siz kaç defa teşekkür ettiniz ? Ve size kaç defa teşekkür edildi ? Yatarken lütfen bir düşününüz. Bugün teşekkür edecek bir durum ile hiç karşılaşmadınız mı ? Teşekkür edecek hiçbir hareket de yapmadınız mı ? O zaman ne kötü bir gün geçirmişsiniz. Zahmet edip bu yazımızı okuduğunuz için TEŞEKKÜR EDERİZ.

TEŞEKKÜRE CEVAP VERMEK
Nerede ne için ne sebeple olursa olsun size teşekkür edildiğinde mutlaka cevap vermek gerekir. Susmak olmaz ! İçinizden sessizce cevap vermek de olmaz ! Samimi bir iki kelime ile cevap vermek şarttır. Susmak teşekkürü kabul etmemek demektir. Böyle bir kabalığı size yakıştıramayız. Teşekküre cevap vermek zor bir iş değildir; "ben teşekkür ederim" "rica ederim" "bir şey değil" gibi birkaç kelime söylemekle nezaket ve kibarlığınızı göstermiş olusunuz.


Unutmayınız ! Başka hiçbir zaman bu kadar kısa bir iki kelime ile nezaket ve kibarlığınızı gösterme şansını bulamazsınız.

LÜTFEN! LÜTFEN! LÜTFEN!
Lütfen `LÜTFEN` siz hiçbir şey söylemeyiniz. Yaşadığınız müddetçe herhangi bir kimseden; maddi manevi bir şey isterken bir şey verirken hatta emir verirken dahi söze mutlaka `Lütfen ` ile başlayınız. "Lütfen verir misiniz?" "Lütfen alır mısınız?" "Lütfen yapar mısınız?". Lütfensiz konuşmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Bir ` Lütfen ` ise size çok şey kazandırabilir. Çünkü lütfen kelimesi kibarlığın ve nezaketin temelidir. Temelsiz bina olmaz. Lütfensiz kibarlık ve nezaket de olmaz. Gönülleri bir adet ` Lütfen ` ile ferahlatabilirsiniz.

İSİM UNUTMAYINIZ !
Yapılan incelemeler göstermiştir ki; insan kulağına en hoş gelen ses kendi ismidir. Dünyada hiç kimse isminin unutulmasını veya yanlış söylenmesini hoş karşılamaz. Bu sebepledir ki tanıştığınız kimsenin ismini unutmayınız. Eğer tanıştığınız kimsenin ismini ilk söylenişte kaçırmış anlayamamış ve öğrenememiş iseniz tekrar sorunuz. Tekrar sormak kesinlikle ayıp değildir. Ayıp olan tanıştığımız kimsenin ismini unutmak veya yanlış söylemektir. Konuşma esnasında yeri geldikçe karşınızdaki kimsenin ismini söylemek kibar bir komplimandır.


AYAĞA KALKINIZ !
Medeni insanlar yanlarına gelen ve yanlarından ayrılan herkese ayağa kalkarlar. Herkes sözüne size hizmet etmekle görevli olan kişiler dahil değildir. Ayrıca çalışma odanıza kim girerse girsin ayağa kalkılır ve oturması için yer gösterilir ve ziyaretçiniz oturmadan da oturulmaz. Ziyaretçiniz yanınızdan ayrılırken de ayağa kalkılır ve ayakta uğurlanır.


Tanışmalarda selamlaşmalarda ve vedalaşmalarda da ayağa kalkılır. (Oturan hanımlar selamlaşmalarda ayağa kalkmayabilir. ) Lokanta ve benzeri yerlerde masanıza bir tanıdığınız gelirse ayağa kalkmak nezaket icabıdır. Yerinizden kalkmamak ise gelene hakarettir. Ancak kalabalık masalarda ve ayağa kalkılması zor bir yerde ve pozisyonda iseniz başkalarını rahatsız etmemek için yerinizden yarım kalkmak yeterli olabilir.


Umumi yerlerde şeref misafirinin masadan her kalkışında ve her gelişinde ayağa kalkılır.

SELAM VERMEK


İnsanlar çok eski çağlardan beri selamlaşırlar. Selam vermek sevgi saygı ve nezaket ifade eden asil kibar ve insancıl bir harekettir. Erkekler de kadınlar da başlarını hafifçe öne eğerek selam verirler. Şapkalı erkekler selamlaşmayı şapkalarını çıkararak yaparlar. Tanıdığınız bir kimse ile nerede olursa olsun karşılaştığınız zaman o kimseye mutlaka ve mutlaka selam vermek lazımdır. Tanımadığınız kimselerle de herhangi bir nedenle konuşacak iseniz bu şahsı da öncelikle selamlamak gerekir.


Selam verirken yerine ve zamanına göre; günaydın merhaba iyi günler iyi akşamlar gibi ifadeleri de kullanmak gerekir. Önce Kim Selam Verir ?


Genç yaşlıya (yani küçük büyüğe önce selam verir) ; aynı yaştakiler aynı anda; erkek bayana (ancak sokakta önce bayan selam verir ) ; kıdemsiz kıdemliye; gelen orada bulunanlara; giden toplantıda kalanlara önce selam verir. Bir toplantıya gidildiğinde önce ev sahibesi selamlanır. Diğer şahıslar bundan sonra selamlanır. Bir toplantıya gelen erkek orada bulunan karısını; toplantıdaki bütün bayanlardan sonra ve bütün erkeklerden önce selamlar. Bir toplantıya gelen kadın orada bulunan kocasını; toplantıdaki bütün bayanları ve sonra da erkekleri selamladıktan sonra kocasını selamlar.

TELEFON ETMEK
Telefon ettiğinizde ilk konuşma hakkı karşı tarafındır. Bu sebepledir ki karşı tarafın telefonu açıp kendisini tanıtmasını bekleyiniz ve konuşmaya bundan sonra başlayınız. Eğer karşı taraf bu kuralı bilmediği için telefonu açınca hemen kendini tanıtmıyor ve sizin konuşmanızı bekliyor ise konuşmaya siz başlayabilirsiniz.
Telefonla konuşmaya başlamadan önce tanımadığınız bir kimse ile konuşacak iseniz; iyi günler veya iyi akşamlar demek gerekir. Tanıdığınız bir kimse ile konuşacak iseniz öncelikle selamlayıp sonra da çok kısa olarak hal hatır sormak şarttır. Ancak bundan sonra diğer şeyler söylenir. Telefonla konuşurken dikkat edilecek hususlar :

  1. Yanlış numara çevirmeyiniz. Karşı tarafı rahatsız etmiş olursunuz. Yanlış numara çevirince de mutlaka özür dilemelisiniz.
  2. Çok önemli ve zorunlu bir sebep olmadıkça sabahları çok erken geceleri çok geç ve yemek saatlerinde kimseye telefon etmeyiniz.
  3. Telefonla konuşurken bağırmayınız.
  4. Hızlı bir tempo ile konuşmayınız.
  5. Kelimeleri açık ve anlaşılır bir şekilde söyleyiniz.
  6. Nazik ve kibar konuşunuz.
  7. Telefonla uzun konuşmayınız.
  8. Telefonu kimsenin yüzüne kapatmayınız.
  9. Konuşmanız bitince telefonu sert şekilde kapatmayınız.
  10. Telefonu kapatmadan önce mutlaka; "tekrar görüşelim" "sizi tekrar ararım" "görüştüğümüze memnun oldum" "hoşça kalın" "güle güle" gibi bir iki nazik kelime ile vedalaşınız.
  11. Bir bayanla amirinizle sizden yaşça veya makamca büyük bir kimse ile telefon konuşması yaptığınızda telefonu ilk kapatan siz olmayınız.
TELEFONA CEVAP VERMEK
Telefona cevap vermek bir terbiye ve nezaket meselesidir ve bütün dünyada geçerli olan bir kuralı vardır. Örf ve adetlere göre değişen bir şey değildir. Evinizde telefon çaldığı zaman telefonu kulağınıza ***ürüp ilk yapacağınız iş; adınızı ve soyadınızı söyleyerek kendinizi tanıtmaktır. Diğer konuşmalar bundan sonra yapılır. İşyerinizde telefon çaldığı zaman öncelikle işyerinin veya firmanın adını söylemek gerekir. Diğer konuşmalar bundan sonra yapılır.


Evinizde veya işyerinizde telefon çaldığı zaman kendinizi veya firmanızı tanıtmadan önce; Siz kimsiniz? Kimi arıyorsunuz? Hangi numarayı aradınız? Nereyi arıyorsunuz? gibi sorular sormak telefon adabına aykırıdır ve zaman kaybıdır.

KONUŞURKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Konuşurken pek çok kimse konuşmada görgü ve nezaket kurallarını unutmaktadır. Halbuki özellikle konuşurken bu kurallara uymak gerekir. Herhangi bir kimseye hitap etmede ilk kural ifadelerin gayet nazik ve saygılı olmasıdır. Bayanlarla konuşurken çok nazik olmayı ihmal etmemeli ve sert deyimler kullanmaktan kaçınılmalıdır.




· Dedikodudan kaçınınız. Dedikodunun yüzde yüz doğru olduğunu bilseniz dahi sizden duyulması hoş değildir.
· Hiç kimseye duymasını istemediği bir şeyi söylemeyiniz. Bunu iyi teşhis ediniz.
· Şişmanlıktan şikayeti olanlara kesinlikle ` Biraz kilo almışsın` demeyiniz.
· Hiç kimseye `Anladınız mı?` demeyiniz `Anlatabildim mi?` deyiniz.
· Bu gün sizi çok iyi gördüm deyiniz.
· Konuşmayı tekelinize almayınız.
· İmkan dahilinde sıkıcı konuşma konularını değiştirmeye çalışınız.
· Çok susmayınız. Nerede ne zaman ve nasıl konuşulacağını biliniz.
· Konuşmaya başlayınca kendi kendinizi kontrol etmeyi ve dinleyenleri tesiriniz altında tutmayı biliniz.
· ` İyi dinleyici iyi konuşmacıdır!` sözünü hiç unutmayınız.
· Yeni tanıştıklarınızla konuşurken resmiyeti hiç ihmal etmeyiniz.
· Konuşanın sözünü kesmeyiniz.
· Çatışmaya girilebilecek konuları ilk fırsatta değiştiriniz.
· Özel olarak konuşan iki kişiye kulak misafiri olmanın çok ayıp olduğunu biliniz.
· Bir toplulukta kendi zenginliğinizden bahsetmenin doğru olmadığını unutmayınız.
· Bir bayana istemediği müddetçe ismiyle hitap etmeyiniz.
· Davranışlarınızın tavır ve hareketlerinizin daima mütevazi hoş ve zarif olması gerektiğini aklınızdan hiç çıkarmayınız.
· Bütün konuşmalarınızda `Sen` yerine `Siz` diye hitap ediniz. (Ancak çok yakın samimi ve yaşıtınız olan kimselere `sen` diye hitap edilebilir.)
· Bir kişiye de çok sayıda kişiye de emir verirken `Siz` şeklinde ve `Soru` şeklinde emir verilmelidir. Yapar mısınız? Gider misiniz? kelimeleri karşınızdaki kişiye sorulmuş bir soru değil kibar ve nazikçe verilmiş birer `Emir`dir.

İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK
` Söz gümüş ise sükut altındır.`Atasözü susmanın ve dinlemenin değerini ne güzel anlatmaktadır. Kibar ve nazik insanlar iyi bir dinleyici olmak zorundadırlar. Kibar ve nazik bir insan kimsenin sözünü kesmez bunun bir kabalık olduğunu bilir. İyi bir dinleyici olmak sadece görgü ve nezaketin gereği değil hayatta başarılı olmanın da şartıdır. Etrafınıza bakınız sevilen sayılan takdir ve hayranlık duyulan insanların iyi bir dinleyici olduğunu göreceksiniz. İyi bir dinleyici olmak doğuştan getirilen bir özellik değildir. İstek ve irade ile kazanılan üstün bir özelliktir. Dinlerken yalnız kulağınızla değil beyin ve ruhla da dinlenmeli ve kendisini dinlediğiniz kimse bunu fark etmelidir.

 
 

Bugün 21 ziyaretçi (41 klik) kişi burdaydı!

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol